Haber

Deva Partisi Ankara Milletvekili İdris Şahin: “Yargıtay, Anayasa Düzenine bir nevi darbe girişiminde bulunmuştur”

ERKAN KARACA

Demokrasi ve Terakki Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü İdris Şahin, Çorum ‘içinde; “Hem İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hem de Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını uygulamayarak anayasal sisteme karşı bir nevi darbe girişiminde bulundu” dedi. Şahin, adliyelerdeki rüşvet iddialarına ilişkin, ” Yargı “Eğer durum bu kadar kötüyse, eğer olay bu kadar kontrolden çıkmışsa ve söylenen sözler mızrağa sığmıyorsa, üzülerek söylüyorum ki, bu konunun bir an önce ele alınması gerekiyor ve ortada çok somut veriler var. İktidardakilerin bu yönlendirmeleri yaptığını, iktidardaki siyasilerin ise yargıya müdahale ettiğini gösteriyor” dedi. .

DEVA Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Ankara Milletvekili İdris Şahin, Çorum yılında il ve ilçe teşkilatlarıyla istişare toplantısı gerçekleştirdi. Şahin şunları söyledi:

“SAMSUN LİMANI DÜNYAYA AÇILMALI”

“Şu anda Sivas’a kadar hızlı tren seferleri var. İnsan nüfusuna ve Ankara bağlantısına baktığımızda Ankara-Samsun arası hızlı trenin mutlaka hayata geçirilmesi gerekiyor, sadece hızlı tren yolcu taşımacılığıyla değil, Samsun Limanı’nın da dünyaya açılmasıyla birlikte bu demiryolu hattının bağlantı açısından Ereğli dışında da kullanılabilmesi için Çorum üzerinden Samsun’a mutlaka gitmesi gerektiğini söylüyorum.. Talepleri gündeme getireceğiz. Ulaştırma Bakanlığı ile bu konuyla ilgili arkadaşlarımıza ancak yerelde de söylediğim gibi hem konut ihtiyacı hem de hastanelerle ilgili bu talepler geçtiğimiz günlerde tarafımızdan gündeme getirilmiş, Ankara’da dile getirilmişti. Özellikle teşekkür etmek istiyorum. Buna destek veren muhalefet milletvekilleri Sayın Tahtasız da açıklamalarımızdan sonra işin peşini bırakmadı.

“DARBE SADECE SİLAHLARLA YAPILMAZ”

En önemli sorun nedir derseniz, özellikle avukatlar olarak hepimizi derinden yaralayan bir uygulamayla karşı karşıyayız. Anayasa’nın 153. maddesinin son fıkrasında Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organları başta olmak üzere tüzel kişiliğe sahip ve gerçek kişiliğe sahip herkes açısından bağlayıcı olacağı açık olmakla birlikte, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar hukuka aykırıdır. saygınlığı nedeniyle yargı tarafından şu anda uygulanmıyor. Bu şekilde yargı eliyle anayasal düzene darbe yapılıyor, iktidar tarafından ise bu görmezden geliniyor. Güç yereldir oy Türkiye’nin bu çok önemli sorununu örtbas etmek için milletimizin gündemine farklı gündemler sunuyor ve Türkiye’yi bu gündemlerle meşgul ediyor. Bugün hangi ekranı açarsanız açın, Türkiye’nin bu önemli meselesi artık arka plandadır. Darbe sadece silahla olmaz. Bu iktidar, anayasal düzene karşı yıllarca süren darbe girişimlerinden sonra, dağda, yokuşta, ovada vesayet kurumlarının vesayet kurumlarının vesayetle seçilmiş hükümete yaptığı müdahaleleri herkese anlatarak 22 yıldır iktidardadır. Milletin meşru ve helal oyları 28 Şubat uygulamalarından kaynaklanmaktadır. Ancak mevcut Anayasaya göre iktidara gelenlerin üzerine yemin ettikleri Anayasayı uygulamamaları gibi bir durum söz konusu değildir.

“BUNA ERDOĞAN ANAYASASI DEMEK ÇOK DOĞRU OLUR”

Üzülerek belirtmek isterim ki şu anda hem İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hem de Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını uygulamayarak anayasal düzene karşı bir nevi darbe girişiminde bulunmuştur. Bu konuyu her zaman gündeme getireceğiz ve asla unutulmasına izin vermeyeceğiz. Bunu özellikle ifade edeyim çünkü hepimizin tabi olduğu tek bir yapı vardır, o da mevcut Anayasamızdır. 82 Anayasası 122 kez değiştirildi ve bunların çoğu Sayın Erdoğan döneminde gerçekleşti. Dolayısıyla buna darbe anayasası demek yerine Sayın Erdoğan’ın anayasası demek çok daha doğru olur. Özellikle 2010-2017’de yapılan değişikliklerle devletin temelindeki yürütme, yasama ve yargı erklerinde çok önemli değişiklikler yapıldı, şimdi bu Anayasa üzerine yemin edersek, gereğini yapmadığımız bir durum olamaz. Bütün bu değişikliklere rağmen mevcut Anayasaya uygun olarak. Arkadaşlar bugün döviz kurlarında ve ekonomide yaşanan kötü gidişatın tek nedeni varsa o da ülkeye duyulan güven eksikliğidir. Ülke adil yönetilmiyor ve ülke hukukun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde yönetilmiyor.

“YARGIDA YOLSUZLUK VAR”

Bu durumları göz önüne aldığımızda yargıdaki yolsuzlukları bir kez daha dile getirmek istiyoruz. İstanbul Anadolu Yakası Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na gönderdiği suç duyurusunda, çetelerden vatandaşı dolandıran örgütlere kadar pek çok kişinin parayla nüfuz kullanarak bazı yargı kararlarına müdahale ettiği ortaya çıktı. . Şimdi acaba gerçek neden ortaya çıktı, çünkü bunların sonucunda Hakimler ve Savcılar Kurulu ya soruşturma açtı ya da soruşturmada adı geçen bazı isimlerin görev yerlerini değiştirerek, bunu yapan Anadolu Başsavcısını ödüllendirdi. Raporu Yargıtay üyeliğiyle hazırladı ama toplumun 85 milyonluk büyük bir kesimi buradaki tezlere derinlemesine girmek istemedi. İncelenmesini istiyor. Eğer yargı bu kadar çürümüşse, iş bu kadar kontrolden çıkmışsa ve maalesef söylediğim sözler mızrağa sığmıyorsa bu konunun bir an önce çözülmesi gerekiyor ve ortada çok somut bilgiler var. işte burada iktidardaki siyasetçiler bu yönlendirmeleri yapıyor, iktidardaki siyasetçiler de yargıya müdahale ediyor. Bunların ortaya çıkarılması ve toplumun bilgilendirilmesi gerekiyor. Bunlar özellikle değineceğimiz konulardır.

“14 MİLYON VATANDAŞ AÇLIK SINIRININ ALTINDA”

“ERDOĞAN’IN DAMADI VERGİ KAYDI İSE BU SORUŞTURULMALI”

Bugün Sayın Erdoğan’ın damadı vergi rekortmeni oluyor. Şimdi bu kardeşimizin yaptıkları elbette hepimiz için gurur kaynağıdır ama keşke o gurur kaynağını Sayın Erdoğan’ın damadı olmadan önce yaptıklarıyla yad edebilseydik. Keşke bu vergi rekortmenini daha önce açıklasaydı da hepimiz bununla gurur duyabilseydik. Bugün gelinen noktada vergi rekortmenleri listesinin başında tek başına Sayın Erdoğan’ın ülkeyi yöneten en yakın akrabalarının yer alması sorgulanması gereken konuların başında geliyor, çünkü bu ticarete baktığınızda Bu ticaretin kimlerle, nasıl yapıldığını detaylı olarak incelediğinizde çoğu durumda kesinlikle bir kamu otoritesi ile yapılan bir ticarettir. Öyle olduğunu görüyorsunuz. Vergi rekorları kıran bu durumun, ülke içinde veya dışında, övünme olarak gösterilmesi, farklı televizyonlarda farklı şekillerde sunulması, ülkenin geldiği noktanın ne kadar içler acısı olduğunu bize gösteriyor.

“TÜRKİYE’DE YOLSUZLUK KOLEktif Hale Geldi”

Bir diğer konu ise özellikle yolsuzlukla ilgilidir. Geçmişte belediyeler bireysel olaylara göre değişiyordu. 1994 yılında Ergün Göknel’in aşkı yüzünden İSKİ yolsuzlukları kamuoyuna açıklandı ve orada İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kaybetti. Günümüzde yolsuzluk kolektif hale geldi. Artık bireysel yolsuzluktan bahsetmiyoruz. Devletin hangi kurumuna giderseniz gidin rüşvet mekanizmasının var olduğunu hepimiz biliyoruz. Sayın Erdoğan’ın yönettiği ülkede rüşvet artık kolektif hale geldi. Yolsuzluk artık kolektif hale geldi. Yasaklar artık vatandaşların sorunu haline geldi, bunları görmemiz lazım. Bunlar bizim ana gündemimizdir. Bu nedenle yaklaşan yerel seçimler öncesinde vatandaşlarımızın çok daha uyanık olması gerektiğini söylüyorum. Çorumlu vatandaşlarımız son 5 yılın değerlendirmesini yaparak son 5 yılda yerel yönetimlerde kendilerini yönetenlerden memnunsa söyleyecek bir şeyimiz yok ama Çorum’a her geldiğimde bir toplulukla karşılaşıyoruz. Bu, son 5 yılda çevrilmemiş taş kalmadığını söylüyor. Dolayısıyla bu seçimlerde hükümete bir uyarı yapılması gerekiyor. Vatandaşlarımızın yerel seçimlerde hükümete sarı kart gösterme zorunluluğu var. Aksi takdirde yaptığı her şeyi makul gören bir anlayışla karşı karşıya kalırız. Bu nedenle DEVA Partisi olarak Çorum merkez dahil ilçelerimizde bu seçimlere maksimum sayıda adayla girmeyi hedefliyoruz ve belediye başkan adayımızı en kısa sürede Çorum merkezde açıklayacağız. DEVA Partisi kendi ismi ve logosuyla bağımsız olarak seçime girecek. Büyük ilçelerde yine kendi adaylarımızı çıkarmayı hedefliyoruz. Bu noktada inşallah tekrar Çorum’a geleceğiz. Teşkilatımızla birlikte bu çalışmayı yürüteceğiz. Bunu yaparken DEVA Belediyesi Etik Kurallar Bildirgesi diye bir bildiri hazırladık ve bu bildiriye uygun hareket edecek arkadaşlarımızın adaylıklarını isteyeceğiz.

Kaynak: ANKA / Yerel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu